Kahramanmaraşİstanbul’un merkezinde meydana gelen iki depremde yıkılan binlerce binanın bir kısmında arama kurtarma çalışmaları yerini moloz kaldırmaya bırakırken, 20 bine yakın binanın yıkıldığı açıklanırken, ortaya çıkan dev yığınların nerede olduğu tartışılıyor. moloz ve çöpler atılmaya başlandı.
Toplum sağlığı, vahşi yaşamın ve doğal çevrenin korunması odaklı tartışmayı ilk gündeme getiren odur. haberlerve uyarılar Hatayve KahramanmaraşDan geldi
hafta başında Hatay Türkiye’nin Samandağ ilçesinde kayıtlı 302 kuş türüne ev sahipliği yapan Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün savunması altındaki Milleyha Sulak Alanı’na deprem bölgesinden gelen moloz ve çöplerin dökülmeye başladığı haberi gündeme geldi. yaban hayatı uzmanı, kuş gözlemcisi, rehber ve fotoğrafçı Emin Yoğurtçuoğlu tarafından. getirildi.
‘Büyük bir tehlike bizi bekliyor’
Haber, yaban hayatı uzmanlarından ve gönüllülerden yansımalara ve sulak alan habitatlarına çöp atılmaması yönünde uyarılara yol açtı.
Mesajın ” Deprem Yıkım sonucu yıkılan binalardan etrafa saçılan enkazda insan sağlığına ve ekosisteme zararlı birçok madde bulunuyor. Yalıtım malzemelerinde bulunan kimyasallar, zararlı plastik türevleri ve asbest bunların başında gelmektedir.
Moloz ve çöplerin bertarafı sırasında doğal yaşam açısından nelere dikkat edilmesi gerektiğini sorduk.
Ilemin, moloz döküm alanlarını belirlerken, “Zeminlerin geçirimsiz seçilmesi, yer altı ve yüzey suları ile temasından kaçınılması gerekiyor. Çöplüklerin korunan alanlardan, sulak alanlardan ve yaban hayatı alanlarından uzakta olması gerekiyor ve seçim yapılırken bu hususlara dikkat edilmelidir. bir yer.”
Yasin Ilemin bu noktada depremden zarar gören illerdeki belediyelere büyük görev düştüğünü belirterek, “Belediyelerin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının, Tarım ve Orman Bakanlığının, akademisyenlerin bu konuda çalışmaları çok önemli. , uzmanlar ve doğaseverler birlikte çalışıyor.”
Doğa severler izliyor: Vatandaş istihbarat ağları
Doğaseverler böyle bir süreçte nasıl işlev görebilir ve görebilir?
Ilemin, doğanın korunması için büyük bir iletişim ağına sahip olduklarını açıklıyor:
“Özellikle HatayBölgenin biyoçeşitliliğine ve kuş çeşitliliğine dikkat çekmek ve tanıtmak için çalışan doğaseverler, STK’lar ve Emin Yoğurtçuoğlu aracılığıyla bir doğa ihbar hattı var diyebiliriz.
“Yine bölgede faaliyet gösteren Hatay Tabiatı Koruma Derneği ve Abdullah Öğünç yıllardır bölgede doğa koruma projeleri yürütüyor.
“Öte yandan ülkemizin batısında, özellikle Ege ve Batı Akdeniz’de oluşturduğumuz bir yurttaşlık/vatandaşlık politikası var. haberler Bir alıcı ağımız var. Bu haber ve bildirimleri derneğimiz NATURA aracılığıyla alıyor, işliyor ve gerekli temasları sağlayarak sorunları çözmeye çalışıyoruz.
“Ülkemizde doğa koruma faaliyetlerinin sağlıklı ve köklü olabilmesi için resmi kurumlarla çalışmanın gerekli olduğuna inanıyoruz. Bu noktada STK’lar ile resmi kurumlar arasındaki bağın çok değerli olduğuna inanıyoruz.”
Peki deprem bölgesinde Milleyha Kuş Cenneti dışında yaban hayatını etkileyecek herhangi bir faaliyet duymuşlar mı?
“Çok erken bir aşamadayız. O yüzden şimdilik bu taraftan herhangi bir bilgi/bildirim almadık ama özellikle Mart ayının başından itibaren benzer ihbarların ve duruşmaların gelmesini bekliyoruz” diye yanıtlıyor:
“Öte yandan vatandaşların hassasiyeti üst düzeyde olduğu için ilgili bakanlıklar bu konuda hızla harekete geçti ve Mileyha ve sulak alan temizliğine ivedilikle başlandı. İlgili bakanlık, kurum ve belediyelerle diyalog halindeyiz. , hem üniversitemiz hem de derneğimiz aracılığıyla.”
Bakanlıktan müdahale: döküm durdu, temizlik başladı
Hatay Milleyha Kuş Cenneti’ne moloz dökülmesi kararına ilişkin uyarılara yetkililer anında yanıt verdi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, Twitter’dan duruma müdahale edildiğini ve belediyelerin uyarıldığını duyurarak, doğaseverlere teşekkür etti.
Mevzuat ne diyor, yetkili kim?
deprem bölgesinden BBC Türkçe‘nin sorularını yanıtlayan Bakan Yardımcısı Birpınar.
Peki, enkaz kaldırmadan sorumlu yapıda kimler yer alıyor? Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar sorumuzu şöyle yanıtladı:
Bakan Yardımcısı Birpınar, bu kararları alırken nelere dikkat edilmesi gerektiğinin net olduğunu açıklıyor:
“Bu alanlar belirlenirken bölgenin topoğrafyası ve jeolojisi dikkate alınarak, tarımsal amaçlı kullanılan araziler, içme, sulama ve kullanma suyu depoları, yağmur suyunun akmasını engelleyecek vadilerde veya dere yataklarında, heyelan, çığ ve erozyon olan bölgelerde sel baskınları fazladır.
Yönetmelik, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bu konularda bilgilendirilmesini öngörmektedir.
asbest uyarısı
Bölgede incelemelerini sürdüren Jeoloji Mühendisleri Odası’ndan (JMO) enkazla ilgili uyarı ve çağrı geldi.
JMO’dan yapılan açıklamada, deprem bölgesindeki kent yöneticileri ve özellikle Kahramanmaraş Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi’ne seslendi:
Sır Barajı’nın yeniden doldurma havuzuna moloz ve moloz dökülmesini acilen önlemeli, moloz dökümü için yeni alanlar belirlemeli ve molozların buraya dökülmesini sağlamalıdırlar.”
Jeoloji Mühendisleri Odası deprem uygulama kurulu üyeleri ile birlikte bölgede incelemelerini sürdüren Oda Başkanı Hüseyin Alan’a ulaştık.
Kahramanmaraş ile ilgili gözlemlerini ise şöyle anlattı:
“İki gün önce Maraş bölgesindeki deprem hasarını incelemek için yaptığımız gözlemde gördük ki şehre girişin sağ tarafında bir alan var, -orası da mahallenin beslenme alanı içinde. Sir Dam ve bu görüntüyü çekerek toplulukla paylaştık.Biz de göreve davet edildik.
“Enkaz kaldırma işlemlerinin doğru yönetilmediğini gördük. Başlangıç aşamasında yeniden düzenlenmesini istedik. Aksi takdirde toplum gelecekte asbestten kaynaklanan sağlık sorunları yaşayabilir” diyor.
Hüseyin Alan, “Büyükşehir Belediyesi Maraş İmar ve Bayındırlık Komisyonu Başkanı Hanifi Toptaş dün beni aradı, uyarımızı söyledim. Ama önlem alıp almadığına dair bir bilgim yok.”
Hatay Milleyha Kuş Cenneti’ne dökülen enkaz olayına karışan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar’a Kahramanmaraş Sır Barajı havzasıyla ilgili uyarıyı duyup duymadığını sorduk.
